4 Ocak 2014 Cumartesi

Maldoror'un Yokuşları // Sinem Sal

kapanır bir kuyunun üstüne taş ve dindirir kabarmasını suyun
içinde ateş kavrulmaz bir dağın ve yuvarlanarak büyümez kar
zırhımı çekip sırtımdan alan eli eğilip öperim o vakit
arkamdan hayvanlar ayaklanır ve yırtarak kabını bir süt
ayaklanır da söndürür kendini taşıran ateşi


yani kendisini tuhaf bilmiş bir kimseyi ürkütmüştü gölge, duvarda
ve ben yargının sertliğini gördüm beş vakit önce,
kavruluyordum
yoğruluyordum
nereden gelmiştim de bir yere varmıyordum
beni sabra erdiren acıya ve işkencesine dünyanın
bir tür selamet diliyordum


karnımda kurtlar büyüyordu ya da ağzıma eğilip
karnımda kurtlar besliyordu babam
kuş sürüsü gibi bir şeydi avladığım
ve ağzımda taşıdığım hayvanı yiyen
ben değildim


yollar boyunca sendelemekteydim ve aldırış ediyordum
bana seslenene kökümü kopardığım için savrulduğum dünyaya
başka türlü hikâye bulamadım anlatacak
kurduğum köprünün üstünden geçecek bir tabur 
halatları yaktı diye küsecek değildim insan türüne

dolanan bir yokuşu çıkıyordum

ait olmaktan yeğdi
kovulmuşluğum

- Sinem Sal - 15 Şubat 2012 -

1 yorum:

  1. Sinem'in sayfasında yayınladığı bu şiire atılan bir yorumdan türetilmiştir ismi; sadece tarihle yayınlanmıştı. Link verebilmek için isim ekliyorum, Maldoror'un Şarkıları müthişti; zaman biraz değişti...

    YanıtlaSil

ula sen yormazsın şimdi kendini., yor/ula.. .).)