Faust (Goethe)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
1749-1832
yılları arasında yaşamış olan ünlü Alman ozanı, oyun yazarı Johann Wolfgang von
Goethe'nin Faust adlı şiirsel oyunu dünya klasikleri arasında önemli bir
yer tutar. Faust, Goethe'nin butün eserlerinin bir birleşimi olarak kabul
edilir
Faust,
Goethe'nin neredeyse tüm yaşamı boyunca yazarak tamamladığı bir yapıttır. Urfaust
adıyla onsekiz yaşında başladığı oyunu, 1806de Faust I ve 1832de Faust
II adıyla iki büyük bölüm halinde yazarak seksen üç yaşında ölümünden kısa
bir süre önce bitirebilmiştir.
Goethe,
Faust'un konusunu çok eski bir öyküden almıştır. Şeytanla bahse giren insanoğlu
teması önceki yüzyıllarda da birçok öyküye ve oyuna konu olmuştur. Goethe'den
önce birçok yazar tarafından defalarca işlenmiş bir konu olan Faust, daha önce
de usta bir İngiliz yazarı olan Christopher Marlowe (1564-1593) tarafından Doktor
Faustus adıyla işlenmiştir. Aynı konudan hareket etmelerine karşın iki oyunun
olay örgüsü çok farklı biçimde gelişir ve sonuçlanır. Marlowe, Faust'u şeytanla
girdiği anlaşmayı kaybeden biri olarak ele almıştır. Oysa Goethe Faust karakterini
Şeytan Mefistofeles'e yenilmeyen bir insan olarak incelemiştir. Goethe,
Faust'unda evrensel bir insan tragedyası ortaya koymuştur.
Goethe'nin
Faust I eseri bir oyun şeklinde görülmekle beraber çok derin ve karmaşık
içeriği dolayısıyla genellikle okumak için hazırlandığı ve sahnelenme
istenmediği kabul edilebilir[1]
Buna rağmen, Goethe'nin Faust'u içeriğinin çok zengin felsefi derinliği
nedeniyle pek çok farklı yorumla yüzlerce kez yeniden incelenmiş, dünyanın
birçok ülkelerinde çok farklı yorumlarla sahnelenmiştir.
Faust’un ilk
bölümü ya da Faust I olarak bilinen “Faust. Eine Tragödie”, Johann Wolfgang von
Goethe’nin 1808 yılında yayımladığı bir trajedisidir. Alman Edebiyatı ve Faust
geleneğinin en önemli ve çok alıntılamalı eserlerinden biridir. Drama, birçok
kez tarihi Doktor Faustus hikâyelerini oluşturan diğer yazarlar tarafından ele
alınmakta ve bu hikâyeleri, insanlığın temsili konusunda Faust II’ de
genişletmektedir.
Konu başlıkları
|
Konu
Uyarı: Yazının devamı, eserin
konusu hakkında ayrıntılı bilgi içermektedir.
Olay, tarihi
Faust’un yaşadığı dönemleri, yani Ortaçağ'dan Yeni Çağa geçiş dönemini
kapsamaktadır. Bugünkü Almanya’da, Leipzig ya da Harz bölgesinde geçmektedir.
Oyunun baş
kahramanı Faust, felsefeyi, tıbbı, doğa bilimlerini, teolojiyi araştırmış,
gençlik ve olgunluk çağını yeryüzünün sırlarını çözmek için tüketmiştir. Yeni
Çağ’ın başlarında tarihi Faust (1480–1538) gibi itibarlı bir araştırmacı ve
öğretmen olan Heinrich Faust, hayatının bilançosunu çıkarır ve oldukça sarsıcı
bir sonuçla karşı karşıya kalır: Bir bilim adamı olarak derin bir araştırmadan
ve gerekli çıkarımlardan yoksun kaldığını ve hayatını dolu bir şekilde yaşamayı
beceremediğini anlar. Bu ikilem arasında sıkışıp kalırken, memnuniyetsizlik ve
huzursuzluktan kendini kurtarmayı başarırsa, ruhunu şeytana satacağına dair ona
söz verir. Faust’u tekrar hayata bağlayacağına, kendisinin, yani Faust’un
beşeri zevk ve hazlarda anlam bulacağına dair bir antlaşmaya varırlar, şeytan
Faust’u gençleştirerek dünyayı gezmek üzere onu yanında götürür. Ve Gretchen
olarak adlandırılan genç Margarete ile olan aşkı için Faust’a yardım eder.
Faust'un bu arayışı Şeytan'ı (Mefistofeles) rahatsız etmektedir. Çünkü pek çok
insanı felaketlerle yok etmesine, pek çok insanı dünyasal hazlarla uçuruma
düşürmesine karşın, yeryüzündeki Faust adındaki doktor, akıl ve bilgi ile
kendisine direnmektedir. Tanrı'dan Faust'u doğru yoldan çıkarmak için izin
isteyen Mefistofeles, onun bunalımlar içinde olduğu bir gece karşısına çıkar ve
Faust'a dünya hazlarını vaad eder.Bir iddiaya girerler. Mefistofeles, onun
bilgi hastalığından kalbini kurtaracak, yaşatacağı en güzel hazlar karşısında
Faust "Dur ey zaman, ne güzelsin!" diyecek olursa iddiayı
Mefistofeles kazanmış olacaktır. Mefistofeles, Faust'u gençleştirir ve ona aşk
duygusunu tattırır. Faust, bu duyguyu sadece Gretchen adlı genç bir kızdan çok
ötede Helene idealine kadar hissedecek, ama her şeye karşın Mefistofeles'e
beklediği cevabı vermemekte diretecektir.
Oluşum tarihi
Johann
Faust'un hayatı, kişiliği ve kaderi çerçevesindeki efsaneler, 1587 yılında
hikâyelerin oluşumundan bu yana, birçok kez ele alınan, ünlü bir edebi kaynak
olmuştur.
Urfaust
Goethe,
çocuk katili Susanna Margaretha karşı açılan dava sürecinden etkilenerek, 1770
yılında Faust çalışmasına başlamıştır (idamı Goethe'yi muhtemelen
etkilemiştir.), bu yüzden Urfaust'da arka planda Gretchen çevresinde gelişen
aşk trajedisi bulunmaktadır. Urfaust, çalışma odasında Faust’un monoloğu ile
başlamaktadır. Mefisto ortaya çıkmaktadır; fakat şeytanla
antlaşma yoktur. Auerbachs Keller’daki sahneden sonra, Gretchen trajedisi onun
yerini alır; Büyücü mutfağı (Hexenküche) ve Cadılar Bayram (Walpurgisnacht)
yer almaktadır. Bu versiyon, Goethe’nin eserinin tümünün ve özellikle Faust’un
önemi vurgulandığında, bir el yazısı örneğinin ardından ilk olarak 1887 yılında
basılmıştır.
Faust Bir Fragman
Goethe
Urfaust'dan yola çıkarak, 1788 yılında tamamlamış ve 1790 yılında basılmış olan
Faust. Bir Fragman (Faust. Eine Fragment)’ı oluşturmuştur. Faust
fragmanı Urfaust’un aksine, içeriğinde şeytanla antlaşmanın üstü kapalı
kaldığı, Mefisto ile geçen bir diyalog şeklinde genişletilmiştir. Büyücü
Mutfağı (Hexenküche) sahnesi yeni eklenmekte, bu yüzden Gretchen’in
zindandaki sonu yer almamaktadır. Gretchen’e olan aşk trajedisinin yanı sıra
ikircimli ve çekingen bilim adamının trajedisi de kendini göstermektedir.
Faust Bir Trajedi
Goethe 1797
yılında fragmana, ithaf, tiyatroda ön gösteri ve gökyüzünde konuşma sahnelerini
eklemiştir. Urfaust ve Fragmanda kesinleşmiş olan metin birçok sahne
içermektedir, bununla birlikte 1806 yılına kadar olan zaman diliminde Cadılar
Bayramı (Walpurgisnacht) sahneye koyulmuştur. Eser 1808 yılında,
sergiler için Faust. Eine Trajedi olarak basılmıştır. Mutsuz bir kızın ve
ikircimli bir bilim adamının hikâyesinden, gökyüzü ve cehennem arasında geçen
bir insanlık dramı ortaya çıkmıştır.
Goethe, 21
yaşından 57 yaşına kadar, Faust’un ilk bölümü üzerinde çalışmıştır. Bu üç
versiyon, içeriksel bir gelişmenin yanı sıra önemli bir stilistik gelişmeyi de
belgelemektedir. Goethe, bu projenin gerçekleşebileceğine inanmamasına rağmen,
Faust I’in çalışmasında oluşturduğu taslak ve sahneleri, Faust’un ikinci
bölümüne de aksettirmiştir.
Figürler
- Yönetmen, tiyatro yönetmeni (tiyatroda sadece öngösteride)
- Yazar, tiyatro sahne yazarı (tiyatroda sadece öngösteride)
- Şen adam, oyuncu (tiyatroda sadece öngösteride)
- Üç Melek: Raphael, Gabriel ve Michael
- Müdür
- Mefisto, şeytan
- Heinrich Faust, bilim adamı
- Wagner, Faust’un asistanı
- Öğrenci, Faust’un öğrencisi
- Büyücü, Mefisto’nun hizmetinde
- Margarete (Gretchen), genç bir bayan, Faust’un sevgilisi
- Marthe, Gretchen’in komşusu
- Lieschen, Gretchen’in tanıdığı
- Valentin, Gretchen’in erkek kardeşi
Uyarı sonu.
Dr. Faust Hikâyeleri
Faust
serileri 16. yüzyıldan bu yana Avrupa edebiyatının en yaygın olan serilerinden
sayılmaktadır. Tarihte var olan Johann Faust hakkında edinilen eksik bilgi ve
skandalize olmuş hayatının sonu, masal ve efsaneler oluşturma konusunda işe
yaramış ve onun hayatı ile ilgilenen yazarlara girişim imkânı sunmuştur. Çok
farklı versiyonlar ile geri dönen Faust serilerinin özellikleri, Faust’un bilgi
ve güç edinme çabalarını, şeytan ile yaptığı antlaşmayı ve cinsel tutkularını
kapsamaktadır.
Popüler kültürde
Faust imajı, delilik ve şarlatanlık olarak nitelendirilirken, 18. yüzyıldan bu
yana Faust serilerinin değeri oluşmaya başlamıştır. Ana temayı ise insanın,
inancın gücü ve bilimsel anlayışın güvenilirliği arasında yarattığı şüphe
oluşturmaktadır. Faust, ben-merkezci bir şekilde kendini ispatlama ve sosyal
bir öğrenme arasındaki mücadelenin ortasında kalan, sınırlarını aşarak çaba
gösteren bir kişidir.
Rönesans ve Barok
Afsunnameler
(büyü kitapları), 1500 yılından bu yana Johann Faust’a atfedilen büyü sözlerini
içermektedir. Mucizeye olan inancın azalması nedeniyle Faust’a karşı edebi bir
ilgi oluşmaya başlamıştır. Ortaçağ mütevazılığinden kurtulan; fakat özgüvenini
küstahlığa dönüştüren bir kişi örneği olarak Faust, beğenilen vanitas (boş
beşeriyet düşkünlüğü; ölü doğa türü) sembolüne bir örnek olmuştur. Aynı zamanda
tüm düzlemlerde kaçık ve şirret bir imaj sergilemektedir.
Johann
Faust’un hayatını ele alan ilk kapsamlı eser 1587 yılında yayımlanmıştır.
Matbaacı Johann Spies, hikâye olarak da bilinen Historia von D. Johann Fausten
adlı eseri yayımlamıştır. Eser, çoğu efsanevi öğelerden oluşan, çok sayıda
hikâye ve fıkrayı içermektedir. Spies, Faust’un Teoloji ve Tıp öğrenimi,
büyücülük ile uğraşısı ve Faust’u sonunda cehenneme götüren şeytanla olan antlaşması
hakkında bilgi vermektedir. Açıkçası yazarın Hıristiyan tavrı tanımlanmaktadır.
Kitap, dindar bir yaşam için olumsuz bir Faust tablosunu ve bir nasihati
sergilemektedir. Aynı zamanda büyük bir popülerlik elde etmiştir. 1588 ve 1611
yılları arasında İngilizceye, Holandacaya, Fransızcaya ve Çekçe’ye çevrilmiştir.
Faust serileri böylece yurt dışına yayılmayı da başarmıştır.
1589 yılında
İngiliz Christopher Marlowe “Historia” eserinin dramatik bir versiyonunu
oluşturmuştur. Die tragische Historie vom Doktor Faust başlıklı bu eser, tüm
esaslı seri unsurlarını içermektedir; fakat Faust figürü, Rönesans tarzı net
bir karakteri yansıtmaktadır. Küstahça dünyanın üzerinde bir güç talep etmekte;
teoloji ve ahirete olan yönelimi küçümsemektedir. Burada da kötü sona neden
olan büyüye ve şeytana ruhunu satmaktadır. Buna rağmen Marlowe’da, açıkça
figürlerine karşı bir sempati görülmektedir. Faust figürüne olumlu bir yön kazandıran
ilk Faust çalışmasıdır.
Marlowe’un
dramı, 1600 yılında İngiliz oyuncular tarafından Almanya’ya getirilmiş ve
gezici tiyatrolar tarafından ele alınmıştır. Faust, irtical komedinin baş
figürüne benzetilmesiyle birlikte tuhaf bir figür olmuştur.
Serilerin
sahneye koyulan sayısız metinlerini temsil eden Faust figürleri, mizahi figür
ve şeytan figürü arasında değişmektedir. Çoğunlukla kukla oyunu, dresaj, bale
ve fişek eğlenceleri arasında bir sirk eğlencesine araç olmaktadır.
Ausburglu
gösteri uzmanı Rudolf Lang, Faust konusuna ilişkin bir köpek numarasıyla (1717–21) Avusturya ve Almanya çevrelerinde
etki yaratmıştır ve kendisini büyücülük ithamlarına karşı ciddi bir şekilde
savunmak zorunda kalmıştır.
1750 yılından bu yana
Faust
serilerinin kullanımında, yüksek ve popüler kültür arasında sürekli derinleşen
bir uçurum görülmektedir. Aydınlanma Çağında, Faust figürlerinin yerinde
olduğuna ve esas itibariyle değer kazanmasına ilişkin çabalar baş göstermiştir.
Gotthold Ephraim Lessing 1757’de, 17. edebi mektubunda, kendisinin tasarlamış
olduğu Faust dramasından bir bölüm yayımlamıştır. Faust bu dramada, bilginin
peşinde koşan bir Rönesans insanını temsil etmektedir. Bilgi uğruna gösterilen
bu çaba nedeniyle şeytan tarafından korunmaktadır. Faust’u sembolleştiren aydın
sanatçı ve bilim adamlarının temelde olumsuz figürler olmamaları gerekmektedir.
Lessing bu eserini asla tamamlayamamıştır. Değerli kılma çabaları, 1775
yılından bu yana “Fırtına ve Coşku” döneminde farklı bir boyut daha
kazanmıştır. Birçok genç yazar bu sorunu ele almıştır. Faust, onların
arzularını, monoton, uygarlaşmış ve doğaya yabancı olan bir dünyadan
zihinsel-duygusal bir maceraya dönüştürmüştür. Paul Wiedmann, Faust’un ailesi
tarafından ziyaret edildiğini ve dönüşünü konu alan timsali bir drama ele
almıştır. Jakob Michael Lenz’in Höllenrichter isimli eserinde Faust’un hayatı,
aşktan uzak bir cehennem azabı olarak anlatılmaktadır. Friedrich Maximilian
Klinger’in romanı Fausts Leben, Thaten und Höllenfahrt ise, Aydınlanma Çağı
taşlamaları ve Fırtına ve Coşku dönemi öykülerinin bir karışımından oluşmuştur.
Hiç
kesintiye uğramayan bu gelenek, 19. yy’ın sahne melodramı şeklinde
genişlemiştir. Bu bağlamda Ferdinand Kringsteiner’ın Johann Faust (1811) ve
Ernst August Klingermann’ın Faust (1815) adlı eserleri, popülerlik kazanan
etkileyici dramlardır. Louis Spohr ise, operası Faust için, önemli bir içeriğe
sahip olacak müziğini oluşturmak üzere, bu serilerde etkileyici bir detay
araştırmasına girmiştir. Faust figürü popüler kültürde değiştirilmeden dursa da
bu figürün yüceltilmesi, son benimseniş dönemlerinde önemini yitirmiştir. 1808
yılında Goethe, Faust. Der Tragödie erster Teil isimli eserini yayımlamıştır.
Eserine, kendisini dine mensup etmeden ikircimli, ümit dolu bir son
yüklemiştir. Bu eser, tüm Faust serilerinin en önemlisi olmuştur. 1832 yılında
yayımlanan ikinci bölüm ise daha çok bir sahne oyunu formatında kültür
eleştirel bir denemedir. Goethe yaklaşık 60 yıl boyunca Faust serileriyle
ilgilenmiştir. Faust’u, kendisini kilise vesayetinden kurtaran modern bir
entelektüel, insancıl ve Rönesans insanı olarak tasvir etmiştir. Goethe’nin
Faust çalışmaları, bilgiye ulaşma ve farklı deneyim yaşama arzusu üzerinde
yoğunlaşmıştır. Arzu ettiği evrensel bilgiyi kendi gücü ile elde edemeyen
Faust’un kendisini kabul ettirmek zorunda olması, bu bilimsel trajediyi doruk
noktasına çıkarmıştır. Genç Goethe, anlatısının esası olmayan çirkin bir
anlayış yolu ile şeytanla olan antlaşmayı yerinde göstermiştir. Daha önceleri
Lessing, bu öğrenme hırsını, insanların en soylu eğilimleri olarak
nitelendirmiştir. Ayrıca Goethe, Faust’un bilgi arayışını Gretchen trajedisi
ile ilişkilendirmiştir. Faust tarafından baştan çıkarılan Gretchen, kendisine
zıt olan masumiyetin kişileştirilmesidir.
Friedrich
Theodor Vischer’in Faust. Der Tragödie dritter Teil (1902) isimli Goethe parodisi
kendini gösterememiştir. Buna rağmen Faust serileri, Bale ve Opera sahnelerinde
sayısız versiyonları ile gündemde kalmıştır. Bunların en ünlüsü, 1859 yılında
sahnelenen, coşku ve duygu yüklü olan Faust olmuştur. İlk Amerikan müzikali The
Black Crook (1866) ise Faust serilerini, konuşulan bir sahne spekülasyonuna
ilişkin ipucu olarak yansıtmaktadır.
20. yüzyıl
Eski rejimin
kati yıkılışı ve dünya savaşlarının getirdiği sonuçlar, 20. yüzyılda Faust
serilerine ilgi gösterilmesiyle şekillenmeye başlamıştır. Heinrich Mann
yeniden, “Professor Unrat” (1905) isimli eserinde olumsuz, kibirli ve gülünç
bir Faust figürü yaratmıştır. Kardeşi Thomas Mann ise, 1947 yılında yayımlanan
romanı Doktor Faustus ile 1587'de ele aldığı Historia adlı esere intikal etmektedir.
Olayı, 1900 yılının başladığı döneme taşımakta ve Almanya’nın orta sınıf halkını
eleştirmektedir. Michail Bulgakow’un hiciv eseri Der Meister und Margarita ise
Sovyet rejiminin halkını yansıtmaktadır. Hans Eisler’in 1952 yılındaki
seslendirilmeyen opera libretosu “Johann Faustus” adlı eserinde Faust, 1525
yılı civarında gerçekleşen mücadelede, çiftlerin çiğnenen haklarını temsil
etmektedir.
Kukla
tiyatrosu, Max Jakob’un sorumluluğundaki Hahnstein kukla sahnesi tarafından bir
festival eğlencesinden bir tiyatro formuna taşındıktan sonra, yine 20. yüzyılda
Faust figürü, kukla oyunu çerçevesinde yeniden canlılık göstermiştir. Faust
kukla oyunlarının ileri gelen yazarları arasında Max Jakob Friedrich Arndt’ın
(Hahnstein baş figürü) yanı sıra Walter Büttner ve Otto Schulz-Heising
bulunmaktadır. Günümüzde hala Gerd J. Pohl (Piccolo kukla oyunu), Andreas
Blaschke (Köln figür tiyatrosu), Harald Sperlich (Hohenloch figür tiyatrosu),
Dr. Johannes Minuth (Freiburg kukla sahnesi) ve Stefan Kügel gibi geleneğe
sahip çıkan kukla oyuncuları, bir Faust oyununu temsil etmektedir.
Faust Serileri İle İlgili Eserler
Dramalar
- Christopher Marlowe: Tragicall History of Doctor Faustus
- John Rich: The Necromancer (1723)
- Johann Wolfgang von Goethe
- Urfaust
- Faust I
- Faust II
- Friedrich Maximilian Klinger: Fausts Leben, Thaten und Höllenfahrt (1791)
- Ernst August Klingemann: Faust (1816)
- Nikolaus Lenau: Faust. Ein Gedicht (1836)
- Friedrich Teodor Vischer: Faust. Der Tragödie dritter Teil (1862)
- Dorothy L. Sayers: The Devil to Pay (1939)
- Friedrich Dürrenmatt: Urfaust (Zürih tiyatrosu için Goethe’nin Urfaust çalışması)
- Wolfgang Bauer: Herr Faust spielt Roulette (1986, ilk basım: Wolfgang Bauer: Eser. Cilt 3: gösteri 1975–1986)
- Günther Mahal: Doktor Johannes Faust-kukla oyunu. Stuttgart (Karl Simrock’un kukla oyunu ve Ulmar kukla oyunları metni)
- Werner Schwab: Mein Brustkorb: Mein Helm (1992)
- Pohl, Gerd- Josef: Faust- Geschichte einer Höllenfahrt (Piccolo Kukla oyunları için metin, Bonn 1995)
- Paul Valéry: Mon Faust, 1946
Müzik
- Ludwig van Beethoven: Es war einmal ein König (şarkı, 1809)
- Hektor Berlioz: Huit scénes de Faust (Kantat, 1828); La damnationde Faust (Oratoryo, 1845-46)
- Richard Wagner: Eine Faust- Ouvertüre (1839/40, yeni versiyon 1855)
- Robert Schumann: Szenen aus Goethe’s Faust, solo, koro ve orkestra eşliğinde, 1844-1853
- Franz Liszt: Eine Faust, Senfoni, 1854-57
- Gustav Mahler: 8. Senfoni, 1906-1907
- Randy Newmann: Randy Newmann’s Faust, 1995
- Subway to Sally: Mefisto, 1997
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
ula sen yormazsın şimdi kendini., yor/ula.. .).)