bugün27ekim2012
yerleşik olan her şeyi yıkan sarsıntılara…
öte yandan buzlar eridi ve artık boğulma tehlikesi içindeyiz
öyle korkutucu ki bazen yabani hayvanların sesi doldururken içeriyi
pencereyi açsam ve biraz yardım etse dedim nefesime
oturup ağzıyla yutup en olmadık nesneleri, bana kendi gücünü gösteren
insan diye anılıyorsa her seferinde, arkamda bırakıp kaçmak istedim orduyu
yırtılmış balık ağlarından çektiğim her neyse, ona fazlaca inanmış olacağım
gördüğüm manzaraların içinden geçen bir kuş varmış, kaçırmışım
dibini yerin ve tepesini göğün görmeyen benmişim
çünkü dedi bana, kendi içine düşenin yoktur kurtulası
taş kasabalardan birinde öğüttüğümü ağzıma dayadım
belki inanç
belki sığınma
belki uyduruk tüm hikâyeler
doyursun diye karnımı, beslediğim kuşlara öğrettim kurt taşımayı
yani yuvalamak için kendime aradığım yeri bulamadığımdan olsa
neyin yapısından çıkaracaksam o evin harcını, uzağa da baktım
yakına da, ki tutmadı bir yerde bağları elime aldıklarımın
incelmiş olanı rüzgâr da yarar ikiye, benim marifetim unutmakta
sırtlarında açmış tuhaf ve iri çiçeklerle geldiklerinde
ben çok şey umdum onlardan ve ısırarak tepeleri
ağzımla tırmandığım yokuşlardan, dönerek indim
çünkü gördüm yükseğini yerin, duymadı kulaklarım
beni taşa dönüşmekten alıkoyan rüyanın peşine
düştüğümden olsa gerek, görmedi gözüm başka bir şey
kızgın bir demire doğrulttuğum derim büzüşünce anladım
bileğimin üstüne ısırdığım saat çok geçmeden zehirledi beni
sonra bir kıyıya indirdiğim kayığı itince tüm gücümle suya
parçalandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
ula sen yormazsın şimdi kendini., yor/ula.. .).)