27 Ekim 2012 Cumartesi

Kökler // Osman Konuk

''Şiirin sadece bir ‘söz sanatı' olarak bilindiği modernlik öncesi dönemlerde şiir daha çok ‘sözel teknoloji' hüneriyle sınırlıydı. Burada modern şiirin modernizmle tersinden bir ilişkisi olduğunu belirtmek gerek. Modern sanat ve modern şiir, modernizasyon süreçlerinin ürünü olmakla birlikte, bu süreçlerle açıklanamayacak bir ‘modernite sapması'dır. (...) Modern edebiyat (modern şiir) modern teknolojiye karşı ve ona ‘rağmen' doğmuştur. Özürlü oluşa, parçalanışa, seküler teolojiye, hafıza yitimine, metalaşmaya, değersizleştirilmeye ve insanın ve tarihin reddine bir itiraz. Şiir insanı ne daha akıllı, ne daha erdemli, ne daha özgür yapıyor; hakikat bilgisi de değil bulduğunuz. Sadece insanı kendi biricik tabiatından haberdar ediyor. Daha insan. Olmazsa olmaz değil; ama eksikliği ancak bilindiğinde anlaşılan bir ihtiyaç. İnsanı aslına tamamlayan bir uğraş. Bunu da 'dil denen mucize' aracılığıyla yapıyor. Kelimelerde ve kelime dizilerinde öylece uyuyan, bekleyen sonsuz sayı ve nitelikte anlamları, tatları, sırları, ışıkları, karanlıkları... Dili basit bir bildirişim aracı olmaktan çıkaran niteliği yani.

 
 
Kökler, Osman Konuk, Ekim-Kasım-Aralık 2003

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ula sen yormazsın şimdi kendini., yor/ula.. .).)