19.
Adamların yerlerini bulmaları, almaları uzun sürmedi. Şimdi
kıpırsıtız bekliyorlardı. Bir uçtan “Gündüz" diye bir ses çıktı bütün
ağızlardan. Karşı uçtan, hep bir ağızdan “Gece” diye karşılık verildi.
Bu sözler kafamı bir daha karıştırdı.
Sonra silahlar teker teker kalkmağa başladı.
Önümdeki ağaç gövdesi koyu kahverengiydi. Sırtımdaki giysi
kurşun rengi. Yapraklar hışırdıyordu. Gökyüzü ile yeryüzü arasında hava
cam duruluğundaydı. Sessiz, dumansız silahlardı bunların kullandığı.
Ağır ağır, teker teker, adamlar yere düşüyordu. İki uçta da. İki yanın
ölülüleri, arkadaki küçücük bir yapının damı üzerinde ışıklı, kocaman
sayılarla belli ediliyordu.
Herkesin düşmesini beklemeden kaçtım oradan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
ula sen yormazsın şimdi kendini., yor/ula.. .).)