24 Aralık 2012 Pazartesi

İm // Köksal Erdenoğlu



(Oruç Hoca'ya yazdığım mektuptan alıntıdır)
...
YAŞAM (ki)’den,
Yaşamın, en temelde, bağımsız, kendine yeterli olmaya çalışmanın süreci olacak — doğumda, tam bağımlıydın; sonda, ölümde ise, —başarabilirsen— tam bağımsız olabileceksin. Ama, ikisinin (doğum ile ölümün) arasında, hep bir gelişme olacak yaşamın: bir ‘ilerleme’ değil; şu ya da bu yönde, bir gelişme… Kendine yeterli olma, bağımsız olma yönünde ise, gelişmen, hep, başka kişilerle kurduğun ilişkilerin içinden geçerek yürüdüğün bir yol olacak. Bağımsızlığın, bağımlılıklardan geçecek. Yaşamını, ancak bağımlılıkların içinde bağımsız kılabilirsin — ki, yaşamı özgürleştirmen, onu, sürekli, bir yerlere bağlayıp, sonra, o yerlerden koparabilmen olsun. Yaşam, kopmadan kurtulamaz — ama bağlanmadan da kopamaz. Yaşamında kurtuluş, hep, bağlanıp —kendini bağlayıp— sonra, hep, bağlarını koparman olacak…
De Ki İşte / Oruç Aruoba

Son dize de Ustanın Ustasının girişe yerleştirdiği bir alıntıdan, ben sona koyuyorum:

—simgenin karanlık anlamıyla yüklüydü o, gecede eğleşen, düşlerde eğleşen herkes gibi de tehlikeli. Düşleri, her biri bir simge olan kişiler, hayvanlar, bitkiler, nesneler şeneltir. Her biri güçlüdür bunların; bunları üreten kişi, kendini simgenin yerine koyduğunda da, bu gizemli güçten yararlanır. İmin gücü, düşün gücüdür…… 
Jean Genet (Miracle de “la Rose’) / Gece / Bilge Karasu

İşaret bir ilimse, iz, im, alamet, nişan, tuğra, mühür diye gider; üzerinde düşününce aklıma bu geldi... derecelendirme bir düşün gücü değil midir? 

...



7.


Benim sihirlerim mi, hayır, benim kadınlarımdaki ters anlatım sızacak o zaman; ne ise ne olsun şimdilik; ilgimi çekti de; siz 48 doğumlusunuz, ben 72; bunu 24’e bölünce; 2’ye 1 bir oran var… Kendimi ilintilendirdiğimde bugünü imliyor olabilir. Bir ustanın ve bir kalfanın halini;
24 Altın demek… Bu ya sessizliktir; ya da az söz; bu söz öyle olmalı ki çoğa delalet etsin…


(…)
6.522 Dilegetirilemeyen vardır gene de. Bu kendisini gösterir, gizemli olandır o.
(…)
6.54 Benim tümcelerim şu yolla açımlayıcıdırlar ki, beni anlayan, sonunda bunların saçma olduklarını görür -onlarla-onlara tırmanarak- onların üstüne çıktığında. (Sanki üstüne tırmandıktan sonra merdiveni devirip yıkması gerekir.)
Bu tümceleri aşması gerekir, o zaman dünyayı doğru görür.
7. Üzerinde konuşulamayan konusunda susmalı.

Tractacus / Wittgenstein / Çev. Oruç Aruoba

Bu bir ufuk benim için, ben ise –şu zamanda- konuşulması gereken yerde konuşmalıyım, son tümceden felsefenin ya da düşünüşün, düşünmenin alanını çıkarsadım kendimce:

Ancak üzerinde konuşulamayan konusunda susmalı.

Kendini genişletmeye meyil eden bu mektupta haddimi aştıysam masumane bir haylazlık olarak mazur görünüz lütfen;
ve sonlandırırken bir mum yakıp, bir çaput bağlayayım gözlerimi kapatarak o sihirli ağaca; tekrar görüşmek dileğiyle…

En içten sevgi ve saygılarımla,

Köksal Erdenoğlu




Ankara
24 Aralık 2012



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ula sen yormazsın şimdi kendini., yor/ula.. .).)