AĞIR SÖZ
Söz, zamanın boynuna asılı anahtar. Ağır ve hantal… Kendi
ağırlığını zamana taşıtıyor utanmadan. Zaman, dilsiz yarası varoluşun;
Akmaz, kokmaz, yanmaz, yapışmaz, yok olmaz… Söz kendini tekrarlar her
yeni dirimle birlikte iz bırakmak için evrene. Zaman bilir; izdüşümü
yoktur düşsüz ömürlerin. Zaman bilir; kavimlerin izdüşümü hayalleridir…
Zaman bilir; düş gücü cesaret gerektirir. Bata çıka yol alırken
patikasında evrimin, dil çıkaracaksın geçmişe! Ve döndürürken başını
bugüne, derin bir nefes alacaksın yarınından. Kalbini çıkart kafesinden
avuçlarınla. Boşver sınamayı kendini, ağlama ardından ölen hücrelerinin.
Evrimsin sen, milyonlarca senenin metamorfozu avuçlarındaki kalbin. Bak
ne tuhaf, kalbinin atışını yazamıyorum. Hangi harfleri birleştirmeli,
ne yapmalı ne etmeli? Bak! kalbinin kokusunu yazamıyorum. Görüyor musun
dil nasıl da ağır? Söz nasıl da zamanın boynuna asılı hantal bir anahtar?
olsun;
Kalbim benim tek şiirim…
Pınar Nurhan
23.05.08
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
ula sen yormazsın şimdi kendini., yor/ula.. .).)