13 Kasım 2012 Salı
Are U Neuro // Krishnamurti
“Eğer birisi kendi içindeki tüm çatışmaları sonlandırabilirse, böyle bir
düzeye ulaşırsa, bu insanlığın geriye kalanını nasıl etkileyecek?” diye
sorabilirsiniz. Bu çok çok eski bir sorudur. Bu soru – eğer varolduysa –
İsa’dan binlerce yıl önce ortaya atılmıştır. Ve kendimize şu soruyu
sormamız gerekir: içimizdeki üzüntü, acı ve tedirginlik, tüm bunlar
sonlanabilir mi? Eğer büyük bir dikkatle bakar ve gözlerseniz, tıpkı
saçınızı tararken ya da traş olurken yaptığınız gibi, böyle yüksek bir
dikkatle kendinizi gözlemleyebilirsiniz – tüm küçük ayrıntıları ve
gözden kaçan noktaları. Ve insanlarla olan ilişkiniz bir aynadır; bu
aynada kendinizi tam olarak olduğunuz gibi görürsünüz. Fakat çoğumuz
olduğumuz şeyi görmekten korkarız; bu nedenle yavaş yavaş direnç,
suçluluk ve diğer duyguları geliştiririz. Böylece asla gerçek bir
özgürlüğü istemeyiz – istediğimiz şeyi yapmak değil; seçimden özgür
olmak. Birden fazla seçimin olduğu yerde kafa karışıklığı var demektir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
i am not., but i were., but i will.,
YanıtlaSili see.,